3 Şubat 2009 Salı

ben aslında 3 çocuklu bir anneyim

yok artık daha neler mi :)
mutfaktaydık, annem söyleyince farkettim ben de: sanki herkes beni bekliyormuş; benden ilgi bekliyor, bana şımarıyorlar tek tek. Zor iş bu çok çocuklu annelik hadisesi...

şaka gibi ama gerçek: şubat gelmiş, "nassı yaa" di mi, bence de. koca bir fall semester bitti görkemin dediği gibi. 

zeynep çilek kızına kavuştu, pek de sevinemedi nitekim annesi de kardeşine kavuşmuştu, e haliyle kıskançlık krizine girdi :)
efe, nasıl tatlı olmuş, saçları uzayınca rengi açılmış, sarışın olmuş resmen, dümdüz saçları, kocaman bir gülümsemesi, pofuduk yanakları, bir de sessizce oturup oynayışı var ki çok tatlı, herif herif :)

cenk beyle hâlâ bi buluşamadık, dişim hâlâ kırık, nerdesin sevgili dentisim!

şunu farkettim, ben bırak herkese yetmeyi, aslında kendime bile yetemeyebilirm; düşünmek sevdiklerim hakkında endişelenmek, onlarla ilgilenmek, tabi ki güzel birşey, ama bir noktadan sonra bana pek de fayda sağlamayacak gibi.. 

tatille ilgili çok verimli planlarım vardı, 4 gündür evde, dolayısıyla tatilde olduğumu göz önüne alır birde hiçbir şey yapmadığım gerçeğini bunun üstüne koyarsak, 4-0 gerideyim.

bu arada tv'de haberleri izledikçe o kadar sinirleniyorum ki o hiç sevmediğim tarih'i bile oturup çalışıp zehir gibi öğrenesim sonrada siyasal bilimler filan okuyasım geliyor. ne kadar rezil ellerdeyiz biz ya, keşke insanların tek ve 'gerçek' derdi dersleri filan olsa; ekonomiymiş, gelecekmiş, ülkenin istikrarıymış filan sadece nşa kabul edilse hep ceteris paribus kalsa...    

bizim için gelsin çok sevdiğim '80ler gençliği': bülent ortaçgil- bu şarkılar adam olmaz...    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder