16 Mart 2010 Salı

fell like a thousand petals

naber bilog :)
allah bozmasın bir neşeliyim bir neşeliyim, anlatamam.

ben bugün bunu gördüm:
kalp atışlarının 140a çıkması için illaha da yüksek tempoda koşmak gerekmiyormuş, azıcık gün ışığı, doymuş bir karın ve iyi geçmiş bir sınav üstüne güzel bir yüz görmek yetiyormuş :)

bugün bunu gördüm: öyle uzun uzadıya günlerce nerd'lemeye gerek yokmuş, adam gibi oturup, ben bunları seviyorum zaten, öğreniyim bakalım neymiş diye çalışınca, sınav pek de kolay oluyormuş.

bunu gördüm: işe gitme fikri inanılmaz heyecanlıymış, ve artık diğer şeyler o kadar da göz korkutucu değilmiş, belki de dışarıda güneş sırf bu hissi getirmek için açmıştır.

gördüm: mutlu oldum!
süper bi olay ya:) "görünce mutlu olmak" çocuk gibi.. :] ehe!

12 Mart 2010 Cuma

bensiz eksik kalırdı

*istanbul diyorum, ben olmasam, en fazla bir deli daha eksik kalırdı. bugün bunu gördüm: yolun ortasında oyy diye bağırdım artık dertten kendi kendime. hayat ancak bu kadar kötü olabilir dedim o an. çünkü murphy'nin hayaleti şemsiyemin ucuna tutunmuş benimle beraber süzülüyordu sanki acıbademin yokuşunlarında tırmanırken... lastik yağmur botunuz varsa, ve hava güneşli diyip onları giymeden çıkıyorsanız, sağanak bastırır.

*diş perisi olsa gerçekten zengin olmuştum, o derece. ama artık sorgulamıyorum, isyan da etmiyorum, tamam hepsine tamam, kırsınlar, kessinler, çeksinler. sevdiğim herşeyin başına birşey gelsin anlaştık. beyaz olan herşeyim lanetlensin, sevdiğim beyaz gömleğim yurtta kaybolmuştu mesela, ona da üzülürüm hâlâ...

*bu hafta neler mi oldu, dersler bitti mesela. hiç de öyle beklediğim gibi karnaval havası gelmedi derslerin bitiş anında ortama, "ne var ki? bitecekti zaten" bakışlarıydı gördüğüm daha çok.

*maviden bileğimde biten kot aldım, evet kardeşim napalım uzunuz, boyumuza göre yapmıyorlarsa biz de kendi modamızı yaratırız :) üstelik bir de "SUper happy with my university" tshirtü aldım kendime, fresh gibi hissettim mutlu oldum.

*stajımı ayarladım, oldu bitti maaşalaha geldi bi anda. sabah görüştüm öğleden sonra işe alınmıştım bile, ışık hızında olması şaşırtıcıydı, ne diyelim allah içimize sindirsin.

the highlights: beklemediğim bi anda görünce eski dostu ne kadar özlediğini anlayıp sarılıp bırakmamak istemek, unutup nuxxlamak, halka mâl olmak, bebe mavisi starbucks mug, jenny, 5-htp, baba-kız'lar, ebebeyn duası, ve dahası...

7 Mart 2010 Pazar

introduce a little anarchy*

Bir gencin, hele de genç kızın hayalleriyle oynamayacaksın. Hiç mi düşünmedin şeytana cinsiyetini seçtirseler kız olacağını? Hiç mi düşünmedin bütün o imparatorlukları gerçekten VI."bilmem ne"den ziyade sultanının, kraliçesinin ya da düşesinin yönettiğini? evet ya, ne sandın?

Cahildim, hep cahilim,renklere kanıyorum böyle işte. Güven denen b*k sonsuz maaşallah bende;iki lafı biraraya düzgünce getirebilen herkese güveniyorum. Mesela şu an kim olduğunu ve neden olduğunu hatırlamasam da ömrümde bundan önce bir kez birine bu denli öfke beslemiştim: öteki dünya olsa ve yüzyıllarca mezarımda bekleyecek olsam da hakkımı helal etmiyorum, gelecek hesaplaşacağız demiştim. Bugün yine aynı tonda bir sesle diyorum ki: ahdım olsun, bu işi beni bir aydır bekletip adam gibi yapamayan o şirketin şu anki bütün o beceriksiz çalışanlarına tek tek ödeteceğim. Bir gün herşey pahasına o güce sahip olacağım ve bunu hesabını soracağım...